Alerji testi, alerjenler ve alerji hakkında tüm merak ettiğiniz soruları sayfamızda bulabilirsiniz.Alerji ve alerji testine ait yazılar İzmir Ege Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları, Alerji ve İmmünoloji (bağışıklık sistemi) Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ali Kokuludağ tarafından hazırlanmıştır.
(I) ALERJENLER
(II) ALERJİ TANISINDA KULLANILAN YÖNTEMLER ? (III) ALERJİ CİLT TESTLERİ
|
(IV) ALERJİ KAN TESTLERİ (V) ALERJİ PROVOKASYON TESTLERİ (VI) ONAYLANMAMIŞ TESTLER
|
(I) ALERJENLER
Çiçek tozu olarak ta bilinen polenler çiçeğin erkek genetik materyalini taşıyan yapıdır. Gözle görülemeyecek kadar küçüktürler. Polenler bitkiden bitkiye rüzgar ile veya böcekler aracılığı ile yayılır. Renkli, kokulu bitkilerin polenleri yapışkan ve ağır olup böcekler ile taşınırlar, havada yaygın bulunmazlar. Bu nedenle alerjik hastalıkların oluşumunda önemli değillerdir. Ancak alerjik kişi bu bitkilere çok yaklaşırsa şikayete yol açabilir. Dolayısı ile hastanın bu bitkilerden uzak kalması şikayetlerin oluşumunu engeller. Alerjik hastalıkların oluşumunda önemli olan polenler ise hafif olup havada yaygın bulunan, yapışkan olmayan ve rüzgar ile yayılan polenlerdir. Bu polenler rüzgar ile kilometrelerce uzağa taşınabildiğinden hastanın bu bitkilere yakın olması gerekli değildir. Uzakta iken bile şikayetlere yol açarlar. Bu nedenle korunmak oldukça zordur. Hastalar şikayetlerinin rüzgarlı havalarda çok arttığını söylerler.
Polenler bulunan bitki örtüsüne göre bölgesel farklılıklar gösterir. Ancak park ve bahçelerde insanların yetiştirdiği çim polenleri tüm dünyada alerjik hastalıklara yol açan en önemli polenlerdir. Bunların dışında doğada kendiliğinden yetişen yabani ot polenleri, ağaç polenleri de alerjiye neden olur. Ege bölgesinde yabani ot polenlerinden pelin otu, ısırgan otu ve yapışkan otu, ağaç polenlerinden zeytin ağacı poleni çok sık alerji nedeni olmaktadır.
Farklı bitkilerin polenleri Mart ayından başlayıp Ekim sonuna kadar farklı zamanlarda havada bulunurlar. Örneğin zeytin poleni Mayıs ayında havada çok fazla bulunur. Bu nedenle Ege bölgesinde Mayıs ayı alerjik hastalıkların en fazla arttığı aydır.
Toz alerjisi denildiğinde evde toz içinde bulunan akar (mite) adı verilen mikroskobik canlıların neden olduğu alerji anlaşılır. Ev dışındaki toz, toprak kast edilmemektedir. Bunların başta dışkıları olmak üzere vücut proteinleri havaya karışarak solunum yolu ile alınır. Dermatophagoides farinae ve Dermatophagoides pteronyssinus cinsleri en önemli akarlardır. İnsan deri döküntüleri ile beslenirler. Sıcak ve nemli ortamlarda kolaylıkla çoğalırlar. Bu nedenle en yoğun bulundukları yer yatak odalarında yatak, yastık, yorgan, battaniye, halıdır.
Ekmek, peynir vb. organik maddelerin üzerinde, nem ve ısının etkisiyle oluşan, çoğu yeşil renkli mantar küf olarak isimlendirilir. Küf mantar sporları rutubetli ortamda hızla çoğalırlar. Yılın birçok ayında şikayetlere yol açarlar. Çok sayıda cinsi vardır. En sık alerji nedeni olanlar alternaria, aspergillus, cladosporium, helminthosporium, penicillium cinsleridir. Ev içinde saksıların toprağında oluşabilir. Uzun süre kapalı kalan deniz kenarındaki yazlık evlerde de sıklıkla oluşurlar.
Evcil hayvanlar içinde kedi ve köpeğe ait alerjenler önemlidir. Kedi alerjisi daha sık görülmektedir. Alerjik kişilerin evde hayvan beslemesi önerilmemektedir. Ülkemizde sokakta yaşayan kedi ve köpeğin fazla olmasının da katkısı ile kedi alerjenleri kedi beslenmeyen evlerde dahi olabilmektedir. Bu hayvanların tüyleri, tükürük ve deri döküntüleri alerjiden sorumludur. Alerjenik maddeler içerirler. Hamamböceği alerjisi de son zamanlarda dikkati çekmeye başlamıştır.
Gerek bal arılarının gerekse yabani arıların soktuklarında vücuda enjekte ettiği zehir alerjilere yol açabilir. Arı sokmalarında çocukların % 0.4 – 0.8’de, erişkinlerin % 3’de ölümle sonuçlanabilen alerjik reaksiyonlar oluşmaktadır.
Herhangi bir gıda alerjiye neden olabilir. Çocuklarda en sık süt, yumurta alerjisi görülmektedir. Gıda alerjisi herhangi bir yaşta görülebilirse de ilk 3 yaşta sıktır. Süt, yumurta alerjisi yaşla giderek azalırken, yer fıstığı, fındık, ceviz, badem, antep fıstığı alerjisi ile balık ve karides, ıstakoz, yengeç gibi kabuklu deniz ürünlerine karşı alerji azalmaz. Bunların dışında, baklagiller, çilek, yumurta beyazı, süt ürünleri, meyvelerden kivi, muz, hububatlar sayılabilir. Erişkinde hayatı boyunca tolere ettiği bir gıdaya karşı bir gün ciddi alerjik reaksiyon başlayabilir.
Tüm ilaçların alerji oluşturma olasılığı vardır. En sık alerji oluşturan ilaçlar antibiyotikler, ağrı kesicilerdir. Bu grup ilaçlar çok sık kullanılmaktadır. Antibiyotikler içinde penisilinler ve sefalosporinler en önemli grubu oluşturur.
Lateks, Hevea brasiliensis adlı ağacın özsuyundan elde edilen kauçuk maddesidir. Bu ağaç daha çok Afrika ve Güneydoğu Asya’da yetişir. Başta cerrahi eldiven olmak üzere birçok tıbbi malzemede, balon, emzik, kondom, oyuncak gibi birçok günlük kullanımda olan malzemede lateks bulunabilmektedir. Egzama, alerjik nezle ve astıma neden olur.
Alerji testleri hakkında detaylı bilgi için tıklayınız…
(II) ALERJİ TANISINDA KULLANILAN YÖNTEMLER?
Alerjik Hastalıkların Tanısı Nasıl Yapılır?
Alerjik hastalıkların tanısında diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi hastanın şikayetlerinin ve öyküsünün alınması en önemli aşamadır. Fizik muayene belirtilerin görülmesini sağlayacaktır. Özellikle cilt alerjilerinde belirtilerin görülmesi çok önemlidir. Sonraki aşamada laboratuvar yöntemlerine başvurulur. Bunlar içinde alerji cilt testleri en önemli tanı yöntemidir. Alerjiye yönelik kan testleri, provokasyon testleri de gerektiğinde kullanılan yöntemlerdir.
(III) ALERJİ CİLT TESTLERİ
1860’lı yıllardan beri kullanılmakta olan alerji cilt testleri kişinin şikayetlerinin alerjik olup olmadığını ve hangi alerjenlere karşı alerjisi olduğunu ortaya koyar. Hastanın duyarlı olduğu alerjenlerin belirlenmesi çok önemlidir. Hastanın hangi alerjenlerden korunması, uzaklaşması gerektiği belirlenir. Cilt testleri hastanın tedavisinin programlanmasını da sağlar Aşı tedavisinde hangi alerjenlerin kullanılacağına karar verilir.
Cilt testlerinin yapılması basit gibi görülse de alerji konusunda eğitimli kişlerce yapılmalı ve değerlendirilmelidir. Genel olarak alerji uzmanının gözetiminde alerji hemşiresi tarafından yapılır. Değerlendirilmesini de alerji uzmanı yapar.
Test öncesinde hastanın şikayetleri ve hikayesi alınır, muayenesi yapılır. Bunların sonucuna göre cilt testinin yapılmasına karar verilir. Gereksiz testler yapılarak hasta riske sokulmamalıdır.
Cilt Testleri Hangi Durumda Yapılır?
Alerjik nezle, alerjik astım ve atopik dermatit hastalıklarında hastalığının nedeninin saptanması için cilt testlerinin yapılması gereklidir. İlaç alerjilerinde, gıda alerjilerinde, arı alerjisinde ve ürtikerli hastalarda cilt testleri belirli durumlarda yapılır. Bu hastalıklarda aşağıda belirttiğimiz prick veya intradermal test yöntemleri kullanılır. Takılardaki metallerle veya diğer kimyasal maddelerle temas sonucu olan kontakt dermatit dediğimiz durumda ise patch alerji testi yapılır.
Hangi Alerjenler ile Cilt Testi Yapılır?
Günlük uygulamalarda alerji testleri en çok polenler, ev tozu akarları, küf sporları ve hayvan alerjenleri ile yapılır. Arı alerjisinde arı alerjenleri ile, gıda alerjisinde gıdalar ile cilt testleri yapılmaktadır. İlaç alerjisinde cilt testleri pratikte daha çok antibiyotikler, lokal anestetik ilaçlar, genel anestezide kullanılan ilaçlar ile yapılmaktadır. Her ilaç ile cilt alerji testi yapılmamaktadır. Ağrı kesici ilaçlarda cilt testlerinden çok ağız yolu ile provokasyon testleri yapılmaktadır.
Hangi Alerjenler ile Cilt Testi Yapılmaz ?
Alerjik şikayetlere yol açan bir etken ile test yapabilmek için bu etkenin bağışıklık sistemine etki etmesi ve IgE adı verilen antikorların oluşmasına neden olması gereklidir. IgE antikorlarının oluşmadığı ancak alerjiye benzer şikayetlerin olduğu durumlara yalancı alerji denilir. Bu duruma yol açan etkenler ile cilt testi yapılamaz. Solunum yolu alerjilerinde pek çok kişide şikayetlere yol açan kokular ile alerji testi yapılmaz. Gıdalara bağlı gelişen reaksiyonlarda önemli olan gıda katkı maddeleri ile cilt testleri yapılamaz. Başta aspirin olmak üzere ağrı kesicilerin çoğunluğu ile ve diğer bazı ilaçlar ile cilt alerji testi yapılamaz.
Cilt testlerinde 3 yöntem kullanılır. En sık kullanılan yöntem cilt üstü alerji testi olan prick: delme yöntemidir. İkinci yöntem intradermal : cilt içi alerji testi yöntemidir. Üçüncü yöntem patch : yama testidir. Prick ve intradermal alerji testleri erişkinlerde ön kol iç yüzünde, çocuklarda sırtta yapılabilir. Bir test sırasında 40 kadar alerjen kullanılabilir. Bu testler sırasında pozitif ve negatif kontrol kullanılarak testin güvenirliliği sağlanır. Pozitif kontrol mutlaka pozitif olmalı, kaşıntılı kızarıklık ve kabarıklık reaksiyonu olmalıdır. Olmaması durumunda cilt testi geçerli değildir. Negatif kontrolün de reaksiyon oluşturmaması gerekir. Oluşur ise test sonucunun yorumlanması zorlaşır. Hekimin çok dikkatli olması gereklidir. Hastanın alerjisi olmadığı halde alerjisi olduğu söylenebilir.
Cilt Üstü (prick) Alerji Testi
Prick testinde test yapılacak cilt bölgesi önce alkol ile silinir. Kuruduktan sonra alerjenlerin damlatılacağı yerler işaretlenir. Her işaretin yanına bir damla alerjen damlatılır. 1 mm’lik plastik veya metal bir uç ile cildin üst kısmı delinir. Cildin alt kısmına inmediğinden ağrı olmaz. 20 dakikada test sonuçlanır. Sonuç doktor tarafından değerlendirilir. HER ALERJEN DAMLASI İÇİN AYRI LANSET KULLANILMALIDIR.
Prick Alerji Testi Görsel Anlatım
Cilt alkol ile temizlenir
Alerjenlerin damlatılacağı yerler kalem ile işaretlenir
Birer damla alerjen damlatılır
Damlanın ortasında plastik bir sivri uç ile ciltte 1mm’lik çukurluk oluşturulur
Toplam 40 adet alerjen ile test tamamlanır
20 dakikanın sonunda test değerlendirilir
Kaşıntının eşlik ettiği kızarıklık ve kabarıklık oluşan
alerjenlere karşı kişinin alerjisi olduğu anlaşılır
Cilt İçi (intradermal) Alerji Testi
İkinci yöntem intradermal : cilt içi test yöntemidir. Bu yöntemde alerjen insülin iğnesi gibi ince bir iğne ile cilt içine enjekte edilir. Bu yönteme hemen başvurulmaz, prick testi negatif ise yapılır. Biraz ağrılı bir yöntemdir. 20 dakikada test sonuçlanır. Sonuç doktor tarafından değerlendirilir.
Patch veya yama alerji testi temas alerjisi olarak bilinen metaller ve kimyasallara karşı alerjiyi saptamak için yapılır. Test materyalleri sırta yapıştırılır. 48 saat sonra çıkartılır. Bu testler 48 ve 72. saatlerde okunur.
Alerji Tanısında Yama (Patch) Cilt Testi Nasıl Yapılır?
Test materyali ambalajından çıkartılır
Hastanın sırtına belli bir sırayla tüm alerjenler yapıştırılır
Toplam 36 adet test materyali yapıştırılmış olunur
48 saat beklenir
48 saat sonra hastanın test materyalleri sökülür
Hangi alerjende kızarıklık ve küçük kabarıklıklar olur ise
hastanın o alerjene karşı alerjisi olduğu anlaşılır
Cilt Alerji Testi Güvenli Midir?
Prick alerji testi güvenli ve basit bir testtir. Her yaşta uygulanabilir. İntradermal alerji testi sırasında özellikle ilaç veya arı alerjenleri kullanılıyor ise hayatı tehdit edebilen alerjik reaksiyonlar olabilir. Bu testlerin gelişebilecek bir alerjik reaksiyonu tanıma ve tedavi etme bilgisine sahip bir hekim kontrolünde yapılması gereklidir.
Alerji testleri alerji uzmanlık belgesine sahip alerji uzmanlarınca yapılmalıdır. Testleri yapılması oldukça basittir. Ancak testin değerlendirilmesi ve sonuçlarının yorumlanması bu konuda uzman olmayı gerektirir. Hastaya uygulanacak aşı tedavisi etkisini yavaş gösteren uzun süreli bir tedavidir. Bu tedavi cilt testinde duyarlılık saptanan herhangi bir alerjen ile değil hastanın şikayetlerinden sorumlu alerjenler ile yapılmalıdır. Aksi taktirde başarılı olmayacaktır
Alerji Testi Hangi Durumda Yapılmaz?
Cilt testini olumsuz etkileyen ilaçların kullanılması durumunda cilt testi yapılamaz. Bu ilaçlar antihistaminik adını verdiğimiz alerji ilaçları ile depresyon ilaçlarıdır.
Egzaması olan hastaların cilt rahatsızlığı şiddetli ise ve test için uygun veya yeterli bir cilt bölgesi yoksa test yapılamaz.
Kişi test yapılacak bir alerjene karşı çok hassas ise (ilaç, arı veya gıda alerjenleri gibi) cilt testi sırasında da şiddetli alerjik reaksiyon görülme olasılığı olduğunda test tüm önlemlerin alındığı durumda yapılabilir.
Alerji Testi Öncesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Cilt testlerine gelmeden önce hasta antihistaminik adını verdiğimiz alerji ilaçlarını ve bazı depresyon ilaçlarını 3 ile 10 gün arasında değişen süre önce kesmelidir. Diğer ilaçlarına devam edebilir. Astımlı hastalar ise sprey tarzında kullandıkları ilaçlara devam etmelidirler.
Cilt Testlerinin Yanlış Yorumlanması
Alerji uzmanı olmayan kişilerce yapılan alerji testlerinin yanlış yorumladığını görmekteyiz. Hastanın alerjisi olmadığı halde alerjisi olduğu söylenebilmektedir. Bu duruma ilaç alerjilerinde rastlamaktayız. Polen toz gibi alerjenler ile yapılan cilt testlerinin aksine ilaç alerjisi cilt testlerinin yapılmasında ve yorumlanmasında ciddi bilgi birikimine ihtiyaç vardır. Hangi ilaçlar ile yapılabileceği, ilacın hangi konsantrasyonunda yapılabileceği bilinmelidir. Test konsantrasyonundan daha konsantre ilaç solüsyonları ile alerji testi yapıldığında ilacın irritan etkisi ile alerji olmadığı halde test yerinde reaksiyon olmakta, bu alerji var olarak yorumlanmaktadır. Bu da hastada gereksiz olarak ilaç kullanılmamasına yol açmaktadır.
Benzer bir durum dermografizm denilen cilt hastalığında olmaktadır. Hastanın cildinde basınca karşı duyarlılık vardır. Bu nedenle cilt testi yapıldığında alerjenlerin çoğunda bir reaksiyon olduğundan hastaya yanlış olarak “ senin her şeye karşı alerjin var” denilmektir.
Cilt Alerji Testi Ağrılı Mıdır?
Cilt üstünde yapılan alerji testi ağrısızdır. Batma hissi olabilir. Kanama yoktur. Alerji var ise test yerinde oluşan kızarıklık ve kabarıklığa eşlik eden kaşıntı rahatsız edebilir. Bu da dakikalar içinde azalır ve kaybolur.
Cilt ve Kan Testlerinden Hangisi Önce Yapılmalı?
Cilt testleri kan testlerine göre daha hassas bir yöntemdir, diğer bir deyişle alerjiyi saptama olasılığı daha fazladır. Cilt testleri daha ayrıntılı olup aynı anda çok sayıda alerjene karşı duyarlılık olup olmadığı kısa sürede belli olur. Kan testleri daha pahalı ve zaman alıcıdır. Bu nedenle önce cilt testlerinin yapılması daha uygundur. Cilt testlerinin yapılamadığı durumlarda kan testleri tercih edilebilir.
Alerji testleri hakkında detaylı bilgi için tıklayınız…
(IV) ALERJİ KAN TESTLERİ
Total IgE seviyesi alerjik hastalıklarda yükselir. Ancak parazit hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalıkta da yüksek saptanabilmektedir. Bu nedenle yüksek total IgE seviyesi belirtilerin alerjiye bağlı olduğunu onaylamaz. Normal IgE seviyesi de alerji yok anlamına gelmez. Bu nedenle rutin alerji incelemelerinde total IgE’nin ölçümü önem taşımaz.
.
Total IgE alerji testinden farklı olarak, her bir alerjene özgü oluşmuş IgE antikorlarını ölçen bir test yöntemidir. Örneğin zeytin polenine karşı oluşmuş IgE, kavak polenine karşı oluşmuş IgE gibi. Tek tek bakılabildiği gibi 5-6 alerjen karışımını içeren paneller olarak ta bakılabilir. Cilt testlerine göre daha az duyarlıdır. Diğer bir deyişle alerjiyi saptama şansı daha azdır. Cilt testi 20 dakikada sonuç verirken bu testin sonucunu almak için günlerce beklemek gerekebilir. Daha pahalı testlerdir. Hastanın antihistaminik ilaç kullanması ve ilaçlarını kesememesi, cilt lezyonlarının yaygın olması nedeniyle test için uygun cilt bölgesinin olmaması gibi cilt testlerinin yapılamadığı durumlarda tercih edilebilir.
(V) ALERJİ PROVOKASYON TESTLERİ
Cilt ve kan testleri ile alerji teyit edilmediğinde provokasyon testine başvurulabilir. Bu günlük uygulamada fazla kullanılan bir yöntem değildir. Cilt ve kan testlerinin aksine belirli riskleri vardır. Hastanın alerjik olduğu alerjenle doğrudan karşılaşması sağlanır. Belirtilerin oluşup oluşmadığına bakılır. Anafilaksi dahil riskleri nedeniyle alerji uzmanlarının kontrolünde her türlü yan etkinin tedavi edilebileceği alerji merkezlerinde yapılmalıdır.
Provokasyon testleri hangi alerjenler ile yapılır?
Pratik uygulamada cilt testlerinin iyi bilgi vermediği gıda alerjilerinde yapılabilir. Cilt testinin yapılamadığı anti-inflamatuvar ilaçlar dediğimiz ağrı kesiciler ile oluşan reaksiyonlarda yapılabilir.
(VI) ONAYLANMAMIŞ TESTLER
Gıda intolerans testleri, gıdalara karşı immün sistemin verdiği fizyolojik bir cevabı ölçmektedir. Gıdalar vücudumuza yabancı olduğundan immün sistemin bir cevap vermesi doğaldır. Bu testlerde ölçüldüğü ifade edilen IgG veya IgG4 antikorları aslında gıdalara karşı oluşmuş toleransın bir göstergesidir. Bu testler IgE antikorlarını ölçmediğinden gıda alerjisi ile hiçbir ilişkisi yoktur. Bu testlerin yaptırılmasının sakıncası kişilerin gereksiz yere diyet yapmaları, gereksiz gıda kısıtlamaları yapmalarıdır.
Elektrodermal Test (VEGA Test)
Deri üzerindeki elektriksel potansiyeli ölçme esasına dayandığı söylenen bu test, başta gıda alerjisi olmak üzere alerjinin tanısında hiçbir yeri olmayan bir uygulamadır. Kesinlikle alerji uzmanlarınca önerilmemektedir.
Alerji testleri hakkında detaylı bilgi için tıklayınız…